Eski zamanlarda, henüz pudra yaygınlaşmamışken yeni doğmuş bebekler önce zeytinyağına sonra da mersin yaprağından yapılan pudraya bulanırlarmış.
Bu işlem 40 gün boyunca devam etmekteymiş. Bu işlemin amacı bebekte pişiğe engel olmak, ter kokusunun kötü kokmamasını sağlamakmış.
Mersingiller ailesine ait olan Mersin Yaprağının latince adı Myrtus communis’dir. Anavatanı Kuzey yarım küredir, genellikle serin yerlerde yetişmektedir. Kışın yaprakları dökülmez, çok yıllık bir bitkidir. Mayıs ayında çiçek açmaktadır. Çiçeklerinin rengi beyazdır. Kendine has güzel bir kokusu vardır. Sulak arazileri sevdikleri bilinir.
Mersin Yaprağının en bilinen faydaları arasında egzama gibi cilt hastalıklarına iyi gelmesi vardır. Cildin yenilenmesine yardımcı olur. Sivilce, akne ve siyah nokta problemlerinde, sonrasında ortaya çıkmış olan izlere karşı tedavide kullanılabilmektedir. Cilde parlaklık verir, cildin daha ışıltılı görünmesini sağlar.
Mersin yaprağı kafa derisinde meydana gelen egzama ve diğer sorunlar için kullanılabilmektedir. Kafa derisindeki kuruluğu önlemeye yardımcıdır. Saçı güçlendirir, dökülme sorununu azaltabilir. Yıpranmış ve cansız görünen saçları onarmaya yardımcıdır. Ayrıca saç boyası üretiminde de kullanılmaktadır.
İştahsızlık problemi yaşayan kişiler tarafından tercih edilmektedir, iştah açıcı özelliğinden dolayı. Mide, karın ağrılarına iyi gelmektedir. Bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi bulunmaktadır. Yemeklerde aroma vermesi nedeniyle de kullanımı yapılmaktadır.